Teknoloji

Bir Veba Masalı: Masumiyet – İnceleme

 
Asobo Studio tarafından geliştirilen ve Focus Entertainment tarafından 2019 yılında yayınlanan hikaye odaklı bir yapım. A Plague Tale: Innocence, hem atmosferi hem de bize sunduğu üstü kapalı öğelerle arka planda keyifli bir hikaye ile uzun bir yolculuğu anlatıyor. Yaklaşık 10-11 saatlik bir maceranın bizi beklediği bu oyunda, o gergin atmosferde hayatta kalmaya çalışırken manzaranın tadını çıkarabileceğiz.
 
Gizlilik unsurlarının ön planda olduğu ve sanat tarzını çok beğendiğim bir yapım olan A Plague Tale: Innocence, hikayenin odak noktası olduğu bir yapı sunuyor bizlere. Oyunda arka planda güzel bir hikaye sunumu bize aktarılıyor ve bu hikaye sunumu hem orta sahneler hem de karakterlerin ortasında geçen diyaloglar ile bizlere aktarılıyor. Sunumda gerçekten ilgimizi çeken bir hikaye aktarımı var diyebilirim.
 
Sanat tarzı
 
 
 
Öncelikle oyunun sanat tarzından başlamak istiyorum. Çünkü oyuna ilk adımı attığınız anda direk etrafınıza ve karakterlerin nasıl olduğuna bakıyorsunuz ve ilk olarak görsellik gözünüze çarpıyor. Bu nedenle biz oyuncuların ilk etapta dikkat ettiği şey, eğer bu kadar doğal bir beklentiniz varsa, görsellik ve tarzınızdır. Öncelikle oyun mükemmel bir başlangıç ​​yapıyor ve kendimizi yaprakların döküldüğü, ortamın olabildiğince turuncu olduğu bir yerde buluyoruz ve küçük bir doğa yürüyüşüne çıkıyoruz. Böyle bir sekans başlatarak oyunun bizi direkt olarak ele geçirdiğini söyleyebilirim.
 
Sanat ve görsellik açısından çok güzel bir iş çıkarmış ancak oyunda ekstra bir filtre olduğunu ve bu filtrenin oyunun grafiklerini biraz bulanıklaştırdığını da belirtmeliyim. İlk etapta gözüme çarpan detaylardan biri de bu oldu. Oyunda netlik konusunda bir karamsarlık var diyebilirim ama bu doğallık benim de dikkat ettiğim ve dikkatimi çeken konu olabilir o yüzden herkese öyle gelmeyebilir. Ancak bu direk dikkatimi çekti ve güya oyunun ortasında bizimle oyun arasında bir filtre var ve bu filtre oyunu biraz bulanıklaştırıyor ve istediğimiz grafiğe ulaşamayacak gibiyiz. neyse anladın..
 
Grafikler ve animasyonlar
 
 
 
2019 yılında çıkan bu oyun hem grafik hem de animasyon olarak bizleri tatmin eden bir yapı sunuyor. Bu nedenle zaman zaman keyifli atmosferler ve yer yer ağzımızı açık bırakan manzaralarla karşılaşıyoruz. Oyunda kendimi hep fotoğraf modunda buluyorum. Oyunda her yeni bir yere gittiğimde arayüzü kaldırıp direk fotoğraf çekmeye başlıyorum. Oyunda bu tarz şeyleri yapmayı çok seviyorum ve bulduğum skinleri hep arşivime atıp bir kenarda saklıyorum.
 
Oyunda oldukça renkli ve yer yer karanlık bir atmosfer bizlere aktarılıyor. Çekici bir sanat tarzına sahip olan bu oyunda yine karşımıza çıkan düşmanların animasyonları, kontrol ettiğimiz karakterin animasyonları ve dahası çok güzel. Çekici bir tek oyunculu yapı sunduğu için oyunun bize aktarmaya çalıştığı hikaye orta sahnelerle birlikte destekleniyor. Bundan dolayı orta sahnelerin kalitesi ve tarzı da çok hoştu diyebilirim.
 
eylem sistemi
 
 
 
Sanat dili, grafikleri ve animasyonları ile oyunun genel yapısından bahsettik. Şimdi bahsetmemiz gereken en değerli nokta ise aksiyon ve dövüş sistemi. Oyunda bir kız karakteri kontrol ediyoruz ve bu kız karakter ile harika bir maceraya atılıyoruz. Bu karakterin bulup kullanabileceği rastgele bir silahı yoktur. Sadece bir sapanı var ve oyundaki bu sapan çok fazla özelleştirilebilir ve geliştirilebilir. Bu vesileyle attığımız taştan, kullandığımız iksire kadar pek çok farklı şekilde kombinasyonlar yapabiliyoruz.
 
Oyunda eline sapan alan bir kızı kontrol ediyoruz ve bu sapanı istediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Oyunda bu sapanı hızlıca sallayarak düşmanlara taş atabiliyoruz ve bu taşı düşmanların kafasına patlatarak yenebiliyoruz. Oyunda bu sapanı kullanmak biraz güç olabilir çünkü sapanın belli bir noktada atışa hazır hale gelmesi biraz zaman alıyor. Bu nedenle kılıç kullanmak kadar kolay karşımıza çıkmıyor ve bu durumun zaman zaman sonumuzu bozduğunu söyleyebilirim.
 
Oyunda kullandığımız sapanı 3 farklı şekilde geliştirebiliyoruz ve her kategori farklı özellikler barındırıyor. Örneğin sapanın atış hızını artırmak için 3 farklı seviye bizleri bekliyor. 3 farklı seviyeyi de geliştirdiğimizde daha hızlı ateş ediyoruz. Oyunda kullandığımız sapan ile birlikte büyük bir maceraya ve uğraşa katılıyoruz ve kullandığımız sapan ile birlikte düşmanların kafalarına taş atıp onları yere serebiliyoruz.
 
Zanaat ve iksir sistemi
 
 
 
Oyunda kullandığımız sapan ile yine crafting sistemi var. Bu crafting sisteminde etrafta bulduğumuz kaynakları getirerek yeni iksirler oluşturabiliyoruz. Oyun içinde bulduğumuz kaynakları üretim mekaniğinde kullanabilir ve burada yeni eksileri açabiliriz. Doğal olarak hikayenin anlamında ilerledikçe yeni iksirlere ulaşabiliyoruz ve yanımızdaki karakterler bize bu iksir tanımlarını veriyor ve biz de bu formülle bu iksirlerde ustalaşabiliyoruz. Ayrıca bulduğumuz kaynaklarla da bu iksirleri üretebiliyoruz.
 
Oyunda ürettiğimiz bu iksirleri sapan ile kullanabilir ve düşmanlara farklı şekillerde saldırabiliriz. Örnek verecek olursak tam zırhlı bir düşmanla karşılaşıyoruz, bu düşmanı yenmek için doğrudan sapan fırlatamıyoruz. Öncelikle kafasındaki o zırhı kaldırmak için özel bir iksir üretmemiz gerekiyor. Crafting menüsünden bu iksiri üreterek iksir taşını düşmanın kafasına atıyoruz ve düşmanın kafasındaki zırhı çıkarması gerekiyor. Kafasını kaldırdığı anda başına normal taşı atabilir ve düşmanı tek hamlede yenebiliriz.
 
Karşılaştığımız düşmanların kafaları çıplaksa onları tek taşla yenebiliriz. Yani bu konuda rastgele bir acı yoktur. Oyun bu konuda gerçekçi bir yapı benimsemiş. Zor durumlarda saklanacak yer bulamazsak ölürüz. Çünkü oyunda düşmanlarla uğraşacak bir sistem yok. Bu yüzden kendimizi hep düşmanlardan saklanırken, düşmanlara gizlice yaklaşmaya çalışırken ya da düşmanların bizi öldürmesini seyrederken buluyoruz diyebilirim.
 
Gizlilik öğeleri
 
 
 
Oyunun kendisinin üzerine inşa edildiği oyunda pek çok gizlilik öğesi var. Yani oyunda bir bölgeye geldiniz ve bu bölge düşman kaynıyor. Burada düşmanlarınızın ortasına direkt olarak giremezsiniz ve dalış yapamazsınız. Oyunda her zaman bilinmeyene gitmeniz ve düşmanların arkasından sağdan soldan dolaşmanız ve onları tek başınıza bulduğunuzda yenmeniz gerekiyor. Oyunda ima unsurlarına bolca rastlıyoruz ve yakalandığımızda tek hamlede ölüyoruz. Öldüğümüzde, o rolü tekrar oynamak zorundayız. İşler buradan ısınmaya başlar.
 
Oyunda tek hamlede ölebiliyoruz ve tek hamlede öldürebiliyoruz. Bu nedenle oyunda ikinci bir atak yapmamıza gerek kalmıyor. Ancak bazı durumlarda iksir kullanımından dolayı sapanımızı iki kez kullanmak zorunda kalıyoruz. Oyunda her zaman düşmanların arkasından saklanabilir, konuşmalarını dinleyebilir veya onları yenerek ilerleyebilir veya gizli karın yanından gizlice uzaklaşabiliriz. Ancak bu kapanma durumları oldukça yaygın ve gizlilik oyunlarını seven oyunculara harika bir deneyim sunuyor.
 
Tek oyunculu bir macera
 
 
 
Oyunda tek oyunculu ve tek yönlü gerçek bir ilerici yapının izleri sizi bekliyor. Yani oyunda rastgele bir çevrimiçi öğe veya mod yok. Bu nedenle tek oyuncu olarak oynayabileceğimiz ve hikayesinin sonuna kadar gidebileceğimiz bir yapım bizleri bekliyor. Nitekim oyuncular tarafından en çok oynanan yapımların başında bu stilistik yapımlar gelmektedir ve günümüzde oldukça fazla sayıda online oyun olmasına rağmen en fazla ortasında bu tek oyunculu hikaye odaklı oyunlar bulunmaktadır. yapımlarda oynadı. Dolayısıyla bu oyun da bize oldukça keyifli bir deneyim yaşatıyor.
 
Oyunda lineer bir yapı bizi bekliyor ve rastgele bir açık dünya sunulmuyor. Oyunda yapacağımız saldırılar ve gideceğimiz kısımlar belli ama çevre unsurları da oyunda fazlasıyla yer alıyor. Direkt olarak oyun içinde ilerlemek yerine, isterseniz çevreyi keşfedebiliyor, çevreyi keşfederken yeni şeyler öğrenebiliyorsunuz. Çevreyi keşfederek çeşitli kaynaklar elde edebilir, zaman zaman farklı hikaye noktalarına ulaşabilir ve farklı bölgelere gerçek bir adım atabilirsiniz. Oyunda hem çevreyi keşfetmek hem de kaynak toplamak çok değerli.
 
bulmaca parçaları
 
 
 
Tabii oyun ilerledikçe yeni mekaniklerin de karşımıza çıktığını söyleyebilirim. Oyunda hep üstü kapalı ilerliyoruz ancak zaman zaman çeşitli bulmacaların karşımıza çıktığını görebiliyoruz. Ancak bu bulmacaların bir özelliği var: oldukça kolay çözülüyorlar. Oyundaki bu bulmacalar aslında bildiğimiz bulmacalar değil, ilerlemek için yapmamız gereken saldırılar olarak karşımıza çıkıyor. Yani oyunda bir kutu var ve bu kutuyu bir yere taşımamız gerekiyor. Bu kutuyu nereye taşıyacağımızı bulmak ve yapbozun o bölümünü tamamlamak bize kalmış. Öte yandan oyunun ilerleyen kısımlarında örneğin karşımıza çıkan fareleri bariz bir noktaya götürmemiz ve bunun için çeşitli saldırılar yapmamız gerekiyor. Burada zaman zaman bu formda puzzle parçalarına rastlıyoruz ama çok da zorlayıcı bir formda değil. Yapmamız gereken aslında açık ve spesifik.
 
Düşman çeşitliliği ve işveren savaşları
 
 
 
Her oyunda olduğu gibi bu oyunda da oyuncuların ilgisini çeken ve özen gösterilen bir durum söz konusudur. Elbette, oyunda her zaman farklı düşman dizileri ve işveren savaşları görünür. Çeşitli düşmanların karşımıza çıktığı ve bu düşmanları yenmenin tamamen stratejimize ve planımıza bağlı olduğu yapımda, ister kapalı kapılı düşmanların arkasına geçin, ister doğrudan kafanıza nişan alarak miğferi bırakın, isterseniz de farklı iksirlerle onları yenin.
 
Oyunda farklı tipte düşmanlarla karşılaşıyoruz ve bu tip düşmanları yenmenin çok eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Oyunda bunları çeşitli saldırılarla birlikte indirebiliyoruz ve farklı tipte düşmanlarla karşılaştığımızda o an ne yapmamız gerektiğini bulmaya çalışıyoruz. Yine bir örnek vermek gerekirse oyunda elinde ateşe sarılı bir kılıç olan bir düşmanla karşılaşıyoruz. Bu düşmanı yenmek için önce o yanan kılıcı söndürmeliyiz. Bu kısımda tabi ki direkt olarak envanter sistemimize atlıyoruz ve burada ateşleri söndüren iksiri yaratıyoruz, bu iksiri düşmanın kılıcına atıp ateşi söndürüyoruz. Sonrasında yapacağımız ataklar ile bu düşmanı yenebilir ve rahatlıkla alt edebiliriz.
 
Oyunda karşımıza farklı düşmanlar tatmin edici bir biçimde çıkıyor ve onları yenmek için çeşitli planlar yapabiliyoruz. Doğal olarak hikayenin ilerleyen bölümlerinde farklı tipte düşmanlarla karşılaşıyoruz ve onları yenmek için yapmamız gerekenler oyunun kendisinde bize gösteriliyor. Bundan dolayı rastgele bir zorluk yaşayacağımız bir kısım yok.
 
 
 
Oyunun diğer tarafından karşılaşacağımız işveren savaşları var ve bu işveren savaşları şiddetli değil ama biraz sınırları aşan olabiliyor. Oyunda sadece bir saldırı şansımız olduğu için ikinci bir şansımız yok. Oyunda direkt darbe aldığımızda direk ölüyor ve o kısmı tekrar oynamak zorunda kalıyoruz. Oyunda kayıt konusunda da çeşitli yükler bulunuyor. Örneğin işveren savaşları tek save noktası şeklinde alınıyor yani işveren son darbeyi indirmek üzereyken ölürseniz işveren savaşının başında gerçek atılıyor ve siz de aynı şeyleri yapmak zorunda kalıyorsunuz. Tekrar. Bundan dolayı bu durum sonunuzu bozacak bir olay olarak karşımıza çıkabilir.
 
can sıkıcı noktalar
 
 
 
Oyun bu özellikleriyle bizlere oldukça tatmin edici ve eğlenceli bir yapı sunsa da bazen sonumuzu kaçırıyor. Özellikle oyunun ilerleyen kısımlarında ve artık birçok iksir üretebildiğimiz yerlerde sınırları aşan durumlar üst seviyeye gelebiliyor. Düşmanların tek bir sıçrayışta bizi öldürmesi ve kullandığımız sopanın yavaş olması gibi durumlar hep tekrarlandığında oyunda küçük bir sınır atağı yapabiliyoruz. Çünkü bazen kullandığımız sapan nedeniyle tam düşmana taş atacakken yakalanabiliyoruz ve sapanın yüzü biraz yavaş olduğu için atılımımızda geç kalabiliyor ve düşmanın bizi öldürmesini seyredebiliyoruz. Bu sık sık olacak. Sonlarını kontrol et.
 
Oyunda yine tuzaklarla dolu bir bölgeye geliyor. 5 dakikalık bir dizi boyunca tuzaklarla dolu alanı oynuyorsunuz ve sonunda gerçek olup orada öldüğünüzde oyun sizi başa geri atıyor ve bu bölümü tekrar oynamak zorunda kalıyorsunuz. Yani oyundaki save noktası sonumuzu biraz bozabilir ve bu durumda rastgele yapılacak bir şey yok.
 
 
 
Öte yandan oyun her zaman gizlenme üzerine kurulu olduğu için düşman sürekli geri dönüp bizi görebiliyor ya da tam düşmanı yenecekken yandaki düşman bizi görüyor ve bizi yere seriyor. Bu tarz durumlar oyunda her zaman karşılaşacağınız kısımlardır. Bundan dolayı bunu hep yaşıyorsunuz ve üst üste bir yerde ölürseniz oyun esnasında biraz sinirlenebiliyorsunuz ve muhtemelen oyundan çıkmak zorunda kalıyorsunuz. Ancak buraları sakin bir kafayla oynarsanız hem oyundan zevk alırsınız hem de o kısmı kısa sürede geçersiniz.
 

Özetle oyun, lineer tek oyunculu kapanış unsurlarının ön planda olduğu bir aksiyon ve macera deneyimi aktarıyor. Hikaye odaklı bu yapımda keyifli ve tatmin edici bir hikaye ve tatmin edici bir son bizi bekliyor diyebilirim. Bu tür tek oyunculu lane tarzı progresif hikaye odaklı yapımı seviyorsanız ve oynayacak bir oyun arıyorsanız ve bu oyunu oynamadıysanız, bu prodüksiyona kesinlikle bir göz atmalısınız. Oyunun aslında bir devamı var. Bu nedenle, bu oyunu oynadıktan sonra devam oyununa geçebilirsiniz. Oyun bize çok hoş bir deneyim yaşatıyor. Hikayesi ve atmosferiyle bizi içine çekiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu